Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Kapıcıyla Vedalaştık1994 yılının Ağustosunda üniversiteye başladıktan sonra bir de kendi evime taşınma telaşına düşmüştüm. İlk birkaç ay, tanıdık çok olsa da üniversite hayatına ve kendi evimde bağımsız, yalnız yaşamaya alışmakla geçmişti.Çevre edinmekte hiçbir zaman sıkıntım olmamıştı ve zaten liseden bir arkadaşım benimle aynı okuldaydı. Kısa sürede samimi olduğumuz beş altı kişi daha eklendiğinde grubumuza, aslında daha sonra gelecek zamanlarda neler yaşayabileceğimiz baştan belliydi.Ben zaten zırdelinin tekiydim! Liseden arkadaşım Aslı da benden pek farklı değildi. Onunla birlikte daha lise zamanlarımızda yaptıklarımız sayesinde, yaşıtlarımız arasında pek de iyi olmayan kendimizce bir ün edinmiştik bütün okulda… Ama diğerlerinin de eklenmesiyle zıvanadan çıkacağımız günler başlamıştı.Her biri birbirinden deli, hatta bir araya geldiğinde birbirini daha beter yoldan çıkaran yedi kız! Ve o dönem tam delişmen zamanlarımızdı. Kısacık, hatta kalça hizasında giyilen etekler, transparan elbiseler, uçuk makyajlar, saçma sapan tavırlar zamanı…Yaşadığım ilk saçmalık onlardan bağımsız, hatta okulla bile alakası olmayan, evimde yaşadığım bir olaydı. Geçen birkaç ay sonunda, evime gelip ortalığı toparlamaktan sıkılan annem, apartman görevlisinin eşinin evlere temizliğe gittiğini öğrenmişti.Evim genelde bütün toplanmaların ve partilerin merkezi olduğundan, ortalık inanılmaz derecede dağılıyordu. Annemin geldiği günler onun hoşuna gitmeyecek şeyleri baştan biraz toparlasam bile, genelde annemin,“Kızım bu ne hal!” tarzında söylemleri ve kınayan bakışlarıyla karşılaşıyordum. Böylece kadının, haftanın iki, hatta bazı zamanlar üç günü eve temizliğe gelmesine ve kadına evin bir anahtarının verilmesi kararlaştırıldı!Bu kararın üstünden çok uzun bir süre geçmeden saçmalıklar başladı zaten… İlginç ve anlam veremediğim bir durumu fark etmem çok zaman almadı. Hem temiz hem kirli iç çamaşırlarımda zaman zaman bir nem veya kaskatı kesilmiş bazı kısımlar oluyordu. Çoğunlukla da tam vajinamın denk geldiği bölgede…İlk zamanlar pek umursamadım. Nemin kirli sepetindeki külotlarımda benden kalan, temizler içinde de yıkamadan kalan bir şey olduğunu düşündüm safça…Külotlarımdaki katılığı ise kendi akıntılarımdan kaynaklanan bir şey diye açıklasam da, temizlerde ne olabileceğini tahmin edemiyordum hiç bir şekilde… Hemen hemen bütün iç çamaşırlarım bu halde olduğundan, kendimce yaptığım bu saf açıklamaları gerçek varsayarak kullanıyordum yine de…Fakat bu durum neredeyse bir ay kadar devam edince ciddi anlamda meraklanmaya başladım. Akıl yürütmeye, neden olabileceği konusunda varsayımlarda bulunmaya çalışıyordum sürekli… Aklımdan geçen bir senaryonun, o anda olasılığı en düşük olduğunu düşünsem de, aslında doğru olduğunu uzun ve zahmetli bir yoldan öğrendim.Mesele basitti aslında… Birinin iç çamaşırlarımla haşır neşir olduğu hemen hemen şüphe götürmeyecek bir gerçekti ve külotlarımdaki nemin ve katılığın, aslında ‘Sperm!’ olduğu konusunda neredeyse emindim.Fakat ilk zamanlarda şüphelendiğim isimler; evime gelen arkadaşlarımdı. Durumun aslında ne kadar farklı olduğunu, kurduğum bir sistem sayesinde anladım…Evde basit kameralardan biri vardı ve bunu, evde verdiğim birkaç parti sırasında odama kurmuştum. Fakat kasetli sistem olduğundan en fazla iki saatlik çekim yapabiliyordu bu kameralar… Yine de, bu partiler sırasında kimseyi yakalayamamıştım.Fikrimi değiştirip kamerayı, okula gitmeden önce kurmaya başladım. Bu şekilde olayın ne olduğunu görmem, kameranın yetersiz çekim süresi yüzünden yaklaşık iki haftamı aldı .Okuldan eve döndüğüm bir gün, o sıralar rutin olarak yaptığım şekilde kırmızı şarabımı açıp, başka hiç bir şeyle ilgilenmeden kasedi başa sarıp izlemeye başladım. Boş odamı izlemeye alıştığımdan hızlı bir şekilde ileri sararak seyrediyordum.Kameranın zamanı, hemen hemen bir saati gösterdiği sırada hızlı sarmada gördüğüm şey, yudumladığım şarabı halıma saçmama neden oldu. Eve temizliğe gelen kadının kocası, yani apartman görevlisi, yani daha da kaba bir tabirle kapıcı, odama, benim özelime girmişti!Kamera ekranından seyrettiğim siyah beyaz görüntülerde adam odama girdikten sonra gayet rahat hareketlerle dolabımı açıyor, yurtdışından özenerek aldığım bazı özel iç çamaşırlarımla birlikte yatağıma geçiyor, pantolonunu ve külotunu çıkarıyordu. Sonrasında iç çamaşırlarımı değiştire değiştire, birini koklarken, diğerini eliyle penisine sürterek mastürbasyon yapıyordu!Şok olmuş durumdaydım. Gördüklerime, cinsi sapıktaki cesarete inanamıyordum. Fakat içimdeki o nemfoman orospu anında tepki vermişti. Kameradaki görüntüler daha sona gelmeden durdurdum ve adamın elinde gördüğüm külodumu bulmak için odama gittim. Paris’ten aldığım, kenarları beyaz dantelli, tamamı tül transparan olan siyah tanga külodumdu aradığım… Giymelere kıyamadığım…Çekmeceleri biraz karıştırdığımda külodumu arkalara tıkıştırılmış halde buldum. Ve tam olması gereken yerde, yani vajinamın denk geldiği yerde, nemden biraz daha fazlası vardı. Saydam bir şekilde adamın spermlerini görebiliyordum.Sanırım artık ne olduklarına şüphem kalmamıştı. Önce yavaşça parmağımla dokusunu hissettikten sonra burnuma yaklaştırarak keskin kokusunu içime çektim. İtiraf etmeliyim ki aldığım koku baştan çıkarıcıydı.Daha fazlası için cesaret ederek dilimin ucuyla tadına baktım. İlk algıladığım tuzlu ve ekşi tadıydı. Bu ise anında bacak aramın karıncalanmasına neden oldu. İyice ıslandığım sırada, hızlı bir kararla canlı bahis altımdaki külotumu çıkardım, elimdekini geçirdim altıma ve çekiştirerek ağının vajina dudaklarımın arasına iyice girmesini sağladım.Zevkten başım dönerken içeri geçerek, şarabımı bir dikişte bitirdim ve kadehimi tekrar doldururken aynı anda kameradaki donmuş görüntüyü tekrar başlattım…Tahmin ettiğim gibi, kapıcı şu anda altımda olan küloduma titreyerek boşalıyordu. Adam boşalırken ben de elimi bacak arama götürerek külodumdaki ıslaklığı iyice içime bastırdım. Aldığım zevk gözlerimi kapatmama neden oldu.Bu iğrenç adam külotlarımı kullanarak bana sahip oluyordu aslında! Benim bilgim ve isteğim dışımda dolaylı yolla olsa da benimle birlikte oluyor, haftalardır bana bir nevi tecavüz ediyordu.Bunun düşüncesi daha da ıslanmama neden oldu ve daha sert bir içkiye ihtiyacım olduğuna karar verdim. Bir elim hala külodumdaki ıslaklığı içime doğru bastırırken kamerayı yine durdurdum. Açık mutfağın, salona bakan tarafındaki tezgahın üzerinde dizilmiş içkilerden bir şişe Tekila çıkardım. Yanında küçük bir shot bardağı da alıp hemen kameranın karşısına geçtim yine…Ama yeterli değildi. Olanları daha büyük görmek istiyordum ve hiç üşenmeden tekrar yerimden kalkarak, kameranın TV ara kablosunu aramaya başladım. Şanslı bir şekilde çabucak buldum kabloyu ve hızlıca kamerayı TV’ye bağladım.Olayların başladığı yere kadar geri sarıp tekrar izlemeye başladım olan biteni… Kapıcının odama girmesinden, dolabımı karıştırmasına kadar bütün detayları koca ekran televizyonda izledim. Adam yatağıma oturup, altımdaki külotu penisine sarmasıyla aldığım zevk daha da arttı.Kapıcı, penisini küloduma her sürttüğünde ben de aynı şekilde altımdaki o kirlenmiş külodu dudaklarımın arasına sürtüyordum. Adamın yaptıklarını seyrederken bir yandan da adamın külotumdaki yarı kurumuş haldeki spermleri ile mastürbasyon yapıyordum resmen ve aldığım zevk anlatılamaz derecedeydi.Ve ilginç bir şekilde neredeyse ekranda külodumla otuzbir çeken kapıcıyla aynı anda boşaldım. Kendimi hiç kısıtlamadan yüksek sesle inleyerek boşaldım ve inanılmaz derecede zevk aldım…Boşalırken kapattığım gözlerimi açarken, kameranın çektiklerinin de bittiğini ve kapıcının televizyondaki görüntülerden çıktığını düşünmüştüm, ama düşündüğüm gibi değildi.Kapıcı başka bir külodumu eline almış ve dizlerini kırmış bir şekilde yatağıma oturmuştu. Tekrar ereksiyon olması için fazla zaman gerekmemişti. Bu sefer elindeki külodumu koklarken, yorganın altından çıkardığı yastığıma penisini sürttürerek mastürbasyon yapıyordu.Benim de elimin bacak arama gitmesi için fazla zaman gerekmedi. Elim tekrar bacak arama giderken düşündüğüm şeyi yapmasını istiyordum içten içe… Ve az önce boşaldığıyla neredeyse aynı derecede yastığımın üzerine spermlerini attırdı.Sonrasında elindeki külodumla yastığımın üstündekileri aceleyle sildikten sonra hızlıca giyindi ve ortalığa saçtığı iç çamaşırlarımı dolaba tıkıştırarak kameranın görüş alanından çıktı.Kapıcı görüntüden kaybolduğu anda kamerayı durdurdum ve hemen yatak odama gittim. Ve o anda sabah aslında yatağımı düzgünce yaptığımı hatırladım. Oysa şimdi yastığım yorganın üstündeydi. Yastığı elime alarak yüzüme yaklaştırdım.Külodumdan aldığım erkeksi kokuyu tekrar almam çok kolay olmuştu. Yastığı tekrar yatağıma koydum ve uzandım. Kokuyu aldığım kısımlara yüzümü gömdüm iyice… Bir yandan külodumun üstünden kendimi okşuyor, bir yandan yastıktaki o katı kısımları yalıyordum. Saat kaça kadar buna devam ettiğimi hatırlamıyorum, ama o gece belki üç kez daha kendimi tatmin ettim.Ertesi gün karmakarışık bir kafayla uyandım. Aklımdan bir sürü şey geçiyordu. Bir ara kilitleri değiştirip, yeni anahtarı kapıcının eşine vermemeyi bile düşündüm. Ama bu çok çabuk gelip giden bir düşünce oldu.Ve sonunda olumsuz bir tepki vermemeye karar verdim. Bu durum üç hafta daha aynı şekilde devam etti. Her akşam büyük bir heyecanla eve geliyor ve kapıcının boşaldığı külotlarımı bulup giyerek mastürbasyon yapıyordum.Ve artık resmen adamı arzular hale geldim. Yaptığım mastürbasyonlar sırasında kapıcının beni becerdiğini hayal ediyordum ve aldığım zevk inanılmaz derecedeydi. Fakat bu kadarı elbette benim gibi bir nemfoman için yeterli değildi…Oynadığım oyunlar çok basit bir şekilde başladı. Akşamları kapıcının ahlaksızca spermlerini boşalttığı külotları altıma geçirip, üstüme kısa bir tişört veya askılı giyiyordum. Altımda sadece o malum külotla, kapıcının çöpü almak için gelmesini bekliyordum. Ve adama o halde kapıyı açıyordum.Bunu ilk yaptığım gün adam öyle bir renk değiştirdi ki, kalp krizi geçirecek sandım. Ne de olsa kırk elli yaş arası, hafif göbekli, bıyıklı ve pis sakallı, biraz kelleşmiş, çok klişe bir kapıcı tipindeydi.Kapıya geldiği zamanlarda gittikçe daha cüretkar ve kışkırtıcı olmaya başladım. Açık seçik, o gün içine boşaldığı külodumu giydiğimi gösteriyordum adama…Apartmandan çıkarken de bir bahane bulup merdivenlerin altında eteğimi uygun bir açıdan görmek için hazır oluyordu.Ben de ona daha fazlasını göstermek için bacaklarımı iyice açarak iniyordum. Hatta son zamanlara doğru altıma iç çamaşırı giymeden, mini mini eteklerle şov yapmaya başladım. Kapalı garaja girdiğimde de fırsatı kaçırmamaya çalışıyordu.Bazen elim kolum dolu geldiğimde, yardım etme bahanesiyle vücuduma dokunuyordu. Hatta bazen elimdekilerin düşmesini sanki engellemeye çalışıyormuş gibi arkamdan kalçalarıma yaslanıyordu.Bu şekilde bir süre kapıcıya kendimi bahis siteleri ve külotlarımı teşhir ederek geçti. Sonra bir gün, yöneticiden apartman görevlisinin bir hafta içerisinde işten ayrılacağını ve köyüne döneceğini öğrendim. Beni gün içinde heyecanlandıran teşhircilik oyunlarımı, külotlarımın sapık hayranını yitirecektim.Bu duruma gerçekten üzülmüştüm. Oyuncağı elinden alınan çocuk gibi hissediyordum kendimi… Ve o anda bir karar verdim. Kapıcı gitmeden önce kendimi ona becertmek istiyordum.Nasıl olsa köyüne dönüyordu artık ve sonrasında istese de beni rahatsız edemezdi. Ben de, bunca zaman boyunca dolaylı yoldan da olsa beni inanılmaz tatmin eden bu adamı gerçekten içimde hissedecektim.Yalnız bir sorun vardı. Kapıcı, kendi konumu nedeniyle böyle bir adım atamazdı. Olayı benim başlatmam lazımdı. Basit ama etkili bir senaryo hazırladım. Bana yardım etmesi için çağıracaktım. Bazı lambaları değiştirmeme yardım etmesi için eve alacaktım kapıcıyı…Cumartesi günü, adamı çağırmadan önce güzel bir duş yapıp iyice temizlendim. Tüm vücuduma çekici kokuları olan vücut losyonumu süründüm. Üstüme, göbeğimin epey üstünde biten bol bir askılı giydikten sonra altıma ultra mini pileli eteklerimden birini giydim.Külot giymemiştim. Adamın vermek istediğim apaçık mesajı anlamaması riskini almak istemiyordum. En son kullandığım en seksi kokuyu da sürdükten sonra diafona basarak kapıcıyı çağırdım. Gelmesi sadece beş dakika sürdü.Kapıyı açtığımda soluk soluğaydı. İçeri çağırıp yanmış bir kaç ampulü değiştirirken yardım etmesini istedim. Tasarladığım senaryo basitti. Ben sandalyenin üstüne çıkıp, sözde ampulü sökerken, o alttan her şeyi zaten görecekti ve gerisi çok kolay bir şekilde gelecekti.“Ben takarım ampulü küçük hanım…” dedi. Benim düşündüğüm şeyin tam aksini yapmak istiyordu salak… İtiraz ettim,“Yok ya, ben hallederim değiştirme işini… Sen yalnız sandalyeyi tutuver bana…”Ve tasarladığım şekilde de oldu. Daha ilk ampul değiştirme sırasında mini eteğimin altından bütün bacak aramı sergiledim herife… Aşağıdan bakarken sanırım ön arka her yerimi görebiliyordu ve ben bundan büyük zevk alıyordum.Hazinelerimi gören kapıcı kızarıp bozardı önce… Beni tutma bahanesiyle ellerini bacaklarıma, dizlerimin üstüne koydu. Ateş gibi yanan ellerinin, nasırlı kaba parmaklarının tenime temasıyla ürperdim.Olabildiğince yavaş hareket ediyor, cesaretlenmesi için ona zaman tanıyordum. Bacaklarımı avuçlamasına itiraz etmediğimi, benden ses gelmediğini görünce de kısa sürede elleri yavaşça hareket etmeye, santim santim bacaklarımı okşayarak yukarı çıkmaya başladı.Ben daha ampulü söktüğüm sırada elleri baldırlarım boyunca mesafe kat etmiş, zaten neredeyse dış dudaklarımın kenarındaydı. Başımı aşağıya çevirip onun bakışlarını yakaladığımda daha da ileri giderek bir parmağı ile dudaklarımın arasına girdi.Gözlerimiz birleşmiş vaziyette, iki kızışmış vahşi hayvan gibi bakıştık bir süre… O sikecek gibi bakıyordu bana, ben yapacağı her şeye razı, istekli bir dişi kedi gibi… İkimiz de ne istediğimizi, az sonra neler olacağını biliyorduk. Am dudaklarımın arasındaki parmağı klitorisimi ezmeye başlayınca aldığım zevkle gözlerim kapandı,“Ohhh…” diye inledim. Beklediğim, hayalini kurduğum olay gerçekleşiyordu. Spermleriyle kirlettiği külotlarımı okşayan parmaklar artık bedenimde dolaşıyordu. Benden gelen zevk inlemesini duyduğunda, bakışlarımdaki şehveti ve arzuyu okuduğunda, artık onun da hiçbir çekincesi kalmamıştı.Bir tüy gibi kucaklayıverdi beni, kollarının arasına aldı. Kucağında bir bebek gibi taşıyıp yatak odama götürdü. Biraz sertçe yatağa bıraktı beni… Zaten minicik eteğim kasıklarıma kadar sıyrılmış vaziyette, düzeltmeye bile çalışmadan öylece onu bekledim. Şehvetle başım dönerek, içimden sular akmaya başlayan istekli vajinamla…Gözlerini benim çıplaklığımı adeta içerek bedenimde dolaştırırken, telaşlı elleriyle pantolonunu indiriverdi. Videolarda ayıla bayıla seyrettiğim aleti taş gibi olmuştu çoktan… Bacaklarının arasında heyula gibi kalın ve baş kaldırmış, bana bakıyordu tek gözüyle…Yaklaştı. Bacaklarımın arasına girdi. Eliyle tuttuğu kabarmış öldürücü görünen erkekliğini bir hamlede içime soktu. Öyle ıslanmıştım ki onu beklerken… Öyle zevk alıyordum ki… Islatmaya bile gerek kalmadan, yine de biraz zorlanarak, kayıverdi içime…“Ohhh… Çok güzel…”Islaktım yeterince ama sikinin kalınlığı… Az da olsa çevremdeki erkeklerle yaşadığım cinselliklerin alışıldık girişini beklerken ikiye ayrıldığımı hissettim o içime girerken… Yumruklarımı sıkıp gözlerimi yumdum. O kalın erkeklik organının am dudaklarımı yararak içime girişine katlanmaya çalıştım.Sonunda başardım ama… Traşı uzamış kıllı kasıkları benim tüysüz kaymak gibi kasıklarıma yapıştığında derin bir nefes aldım. Kendimi sırtüstü yatağa bıraktım. Başım dönüyordu.“Bekle…” diye fısıldayabildim kasılmış dudaklarımla… “Lütfen bekle biraz… Sen… Çok kalınsın… Biraz alışsın, ne olur…”Siki gibi kendi de kocamandı herifin… Ayı gibi iri gövdesinin altında ezilerek yattım kısa bir süre…“Çok güzelsin…” diye homurdandı koca ayım, bıyıklı dudaklarını boynumda dolaştırmaya, kulak memelerimi emmeye başlı sonra… “Senin gibi seksi piliç sikmedim hayatımda… Bambaşkasın sen… Azgın orospu seni… Off… Amcığın daracık senin kız…”Huylandım, gıdıklandım, boynumu sert bıyıklarından kaçırmaya çalışırken, etli dudaklarından bir akım geçti bedenime, kasıklarım alev alev yanmaya, sularım iyice akmaya başladı sanki… Ellerimi göğsüne dayayıp canlı bahis siteleri itmeye çalıştım, bir parça nefes almaya… Eziliyordum ağırlığının altında…“Devam et…” diye tısladım. “Şimdi devam et… Sik beni… Azgın pilicini sik şimdi…”Bacaklarımı beline dolayarak iyice kasıklarıma bastırdım adamı… O kalın sikiyle amımı yara yara inip kalkmaya, diplerime vurdura vurdura sikmeye başladı. Ve çok kısa bir sürede böğürerek bütün spermlerini içime boşalttı.Orgazma bir adım bile yaklaşamamıştım, ama aldığım zevk inanılmaz boyutlardaydı. Bu alt sınıf adamın altında inlemek başka türlü bir tatmindi benim için… Sadece bedenimi değil, bütün benliğimi beceriyordu kapıcı… Sınıf ve kültür farkımızı, beni becererek ortadan kaldırıyordu sanki…Bir süre içimde kalarak soluk soluğa üstüme yığıldı. Ben de bir yandan, altında kalçalarımı oynatarak içimdeki penisten zevk almaya çalışıyordum. Nefesini bir düzene soktuğunda, içimden çıkarak yanıma sırtüstü uzandı. Bir parça rahatlamıştım. Bacaklarımın arasını dolduran kalın erkekliğinden ve bedenimi ezen ağırlığından kurtulmak iyi gelmişti.Durmadı. Beni saçlarımdan çekerek başımı kasıklarına kadar çekti, dudaklarımı penisine bastırdı. Hareketleri çok sertti ve hakaret ediyordu,“Yala sikimi orospu… Ağzına al yarrağımı bakayım… Ohhh… İyice aç o amcık ağzını… Sok şunu ağzına, yala…”Ve bu şekilde davranması beni irrite edeceğine tam aksine feci şekilde tahrik ediyordu. Kısa bir oral seks sonrası erkekliği tekrar kabardı. O koca sikinin yumruk gibi başı küçük ağzıma neredeyse sığmamaya başladı. Dudaklarım iyice geriliyor, zorlukla ağzımda hareket ediyordu.Beni yüz üstü çevirerek bu sefer arkamdan zorlamaya başladı. Arkamdan becerilmeye pek alışık değildim, özellikle böylesine kalın bir penis tarafından… Ne kadar zorlasa da sikinin başı ancak biraz içime giriyordu ve ben de çığlık atmamak için yastığa yüzümü gömmüş haldeydim. Bir ara geri çekildiğinde, nefes nefese,“Çekmecede krem var!” diyebildim, yatağın yanındaki komidini işaret ederek… “Ne olur, krem kullan…”Normal şartlarda bu kadar kalın bir penisle anal seksi düşünmezdim bile… Ama bu adamın beni olabilecek her şekilde becermesini, bana sahip olmasını istiyordum.Uzanarak kremi aldı ve hızlıca açarak, kaba ve sert hareketlerle arka deliğime sürmeye başladı.“Oh yavrum, ne kadar küçük deliğin var senin… Götünü siken olmadı mı senin?”“Çok değil… Hele senin gibisi hiç olmadı.” diyebildim.Kremli parmakları büzüğümde okşayarak girişi alıştırırken ben de klitorisimle oynuyordum altında… Kalın parmak uçları neredeyse standart bir penis gibi girip çıkıyordu götümün deliğine…Yeteri kadar krem sürdüğünü düşündüğünde parmaklarını çekti, biraz da kendini kremledi. Sonra iyice kayganlaşan penisini arka deliğime dayayarak tekrar yüklenmeye başladı. Bu şekilde bile içime girmesi zor oldu. Milim milim içime doğru ilerlerken canım inanılmaz bir şekilde acıyordu ve avaz avaz bağırmamak için dudağımı ısırıyordum.Tamamı içime girdiğinde bir süre o şekilde durdu ve bu durumda bile zar zor nefes alıyordum. Yavaşça hareket etmeye başladı sonra…Penisini her içime doğru ittiğinde nefesim kesiliyor, gözlerim kararıyordu. Alışmam uzun süre aldı, fakat benim alışmam kapıcının umurunda değildi zaten… Kısa sürede temposunu arttırarak daha da hızlandı. Her yüklenişinde gözlerimde şimşekler çakıyordu sanki.Bir kez boşaldığından ikinci kez gelmesi uzun sürmüştü. Sonunda boşaldığında arkamdaki acı inanılmazdı. Kapıcı, ter içinde yatağıma sırt üstü devrildiğinde, ben bir süre aynı pozisyonda kaldım. Gözlerimden yaşlar geliyordu.Kendimi zorlayarak kalktım ve bacaklarımın titremesine hakim olmaya çalışarak güçlükle banyoya gittim. Kendimi sıcak suyun altına atarak bir süre hareketsiz kaldım. Bir süre sonra suyu soğuğa çevirerek, buz gibi suyun beni canlandırmasını bekledim.Biraz kendime geldiğimde hızlıca temizlendim ve duştan çıkarak kurulandım. Yatak odama geri döndüğümde kapıcı hala oradaydı. Çoktan gitmiş olduğunu düşünüyordum, ama benimle işinin daha yeni başladığı ortadaydı. Kaba bir tavırla,“Nerede kaldın orospu?” diyerek karşıladı beni… Yatağımda kıllı gövdesiyle uzanmış, sikini okşayarak istekli gözlerle bana bakıyordu.Bu tavrı içimdeki nemfomanın uyanarak, olabilecek en istekli şekilde cevap vermesi için yeterli oldu. Üstümdeki bornozu bir kenara atarak, yatağa, yanına gittim.Bütün geceyi birlikte geçirdik. Sabaha kadar içimden çıkmadı diyebilirim. Buna sevişmek denemezdi. Yaptığımız düz bir seksti ve olabildiğince sertti. Kapıcı sabah giderken her yerim mosmor olmuştu ve iki deliğimde biriken spermler artık çarşafıma sızıyordu.Kendime gelebilmek için bütün gün yataktan çıkmadım, akşama kadar uyudum. Kapıcının vücudumda bıraktığı morlukların ve bacak aramdaki zedelenmenin iyileşmesi için çok daha fazla zaman gerekmişti.İki gün sonra… Okuldan eve geldiğimde, binanın girişinde yığılı eşyalar gördüm. Kapıcı, eşi ve çocukları tahminimce gelecek olan kamyonu bekliyorlardı.Yanlarından geçip, apartmana girerken göz göze gelmemeye çalışsam da kapıcının yüzündeki alaylı gülümsemeyi gördüm. Ve karısının gözlerindeki nefreti…“Biz gidiyoz…” dedi kadın dişlerinin arasından tıslayarak… Kocasının duyamayacağı kadar alçak bir sesle… Ve bir gözündeki morluğu fark ettim o konuşurken… Sanırım kocasıyla aralarında benim yüzümden küçük bir arbede yaşanmıştı.“Hayırlı olsun, güle güle gidin.” diyebildim.“Gidiyoz ama… Canın gene yarak isterse haber ver, kocamı göndereyim sana… İyice siksin seni orospu…”Sesindeki nefret elle tutulacak gibiydi. Cevap veremedim. Başımı eğip yürüdüm geçtim. Evet, azgın orospunun tekiydim ben, yalan söylemiyordu kadın…Ama mutlu, tatmin olmuş, iliklerine kadar sekse doymuş bir orospu…
Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32